İkili ilişkilerde partnerlerden biri, bir zaman sonra bir takım olumsuz duygular hissetmeye başlayabilir. Aslında bazıları en başından bu olumsuz duyguları içinde taşır. Bu olumsuz duygular kişilerde 4 farklı hisse neden olabilir.
1-Üzgün 2-Endişeli 3-Kısıtlanmış 4-Hayal kırıklığı
“Yeterince Yaptım Mı?”
Fedakarlık seviyesi yüksek kişiler, ilişkilerinde partneri için ne yaparsa yapsın onlara yeterli gelmez. İçlerine bir türlü yaptıkları fedakarlığın seviyesi sinmez. Kendi ihtiyaçlarından önce, partnerinin ihtiyaçları onlar için daha ön plandadır. İlişkileri ve partnerleri için bitmek bilmeyen yapacakları şeyler vardır. Ancak bu durum iki türlü durumu ortaya çıkarır: Beklentiye girme ve kendi ihtiyaçlarını giderememe.
Sürekli verici modda olan kişi için, partnerinden aldıkları da yeterli olmamaya başlar. Yeteri kadar sevilip sevilmediği, ilgi görüp görmediği, güvenilir bulup bulmadığı ile ilgili soruların yanıtlarını alamaz. Bu sefer “endişe” başlar. Bu endişe kendisinin yeterince neyi yapmadığını sorgulamasına ve daha fazla verici olmasına neden olur. Kendi ihtiyaçlarını talep edemeyen kişi, mutlaka partneri ile empati kurarak kendi ihtiyacını göz ardı etmeye başlar. Kendi açken sürekli yemeğini paylaşan bir çocuk gibi, en sonunda halsiz kalır ve enerjisi tükenir.
“Hata Yapmamalıyım”
Yapılan hataların cezalandırılması gerektiğini düşünen kişiler, içinden geldikleri gibi davranmakta zorlanırlar. Çünkü içlerinden geldikleri gibi davranırlarsa bir hata yapacaklarını ve bu hatanın da bedeli olduğunu düşünürler. Bu kişiler için hata yapmak çok acı vericidir. İçlerinde bir yerde kendilerini sürekli eleştiren biri ile yaşarlar. O yüzden hep temkinli olma eğilimindedirler. Sürekli konuşmalarını, davranışlarını önceden tasarlarlar. Sonuç olarak mevcut ilişkilerinin bir gün biteceğine ve bunun kendi hataları yüzünden olacağına inanırlar. Ancak bu durum iletişim kazalarına çok müsaittir.
Partnerleri kendileri veya ilişkileri ile ilgili bir talepte bulunduğunda, bunu bir eleştiri olarak algılamaya eğilimlidirler. Partnerinin talebi karşısında hata yapmış gibi hissederek canı çok yanar ve öfke ortaya çıkar. Öfke ile beraber partneri suçlama hatta zaman zaman partnerin egosunu zedelemeye yönelik şeyler yaparlar.
“Hak Ettiğim Aşkı Alamayacağım”
Kuşku seviyesi yüksek kişiler, partnerlerinin davranışlarına ve söylediklerine karşı fazla hassastırlar. Partnerleri ile ilgili gereğinden fazla data toplarlar. Bu yüzden çok fazla soru sorarlar ya da dolaylı sorularla hep “arka metni” okumaya çalışırlar. Çünkü bu kişiler, partnerlerinin söylediklerinin ya da yaptıklarının arkasında mutlaka başka bir anlam ararlar. Çok fazla düşünmelerine neden olur. Bu durum kişinin ilişkiyi sürdürmede zorluk oluşturur.
Kullanılacakları ya da aldatılacakları inancı ile ilişkilerinden keyif almazlar. Mevcut ilişkileri ile ilgili uzun vadeli planlara giremezler. Hatta bazı kişiler partnerleri tarafından kullanılacağına o kadar inanır ki, partnerlerinden önce kendileri kullanma eğilimine girerler.
“Beni Bir Gün Terk Edecek”
Terk edilme inancı yüksek kişiler, partnerlerinin onları bırakıp gideceği inancını taşırlar. Sıcak ilişki kurduklarında bu onlarda güven oluşturmaz çünkü eninde sonunda bu ilişkinin biteceğini düşünürler. Partnerlerinin kendileri ile sonsuza kadar kalmayacağı endişesi taşırlar. Yakın bir ilişki içerisinde olsalar bile aniden bir şey olup, partnerlerini kaybedeceklerini düşünürler. Bu durum kendini gerçekleştiren kehanete dönüşme ihtimali taşır.
Terk edilme endişesi ile yaşanan iletişim kazalarında ilişki zedelenmeye başlar. Kişi için tehdit ortaya çıkar. Bu tehdit kişideki mevcut terk edilecek olmanın endişe duygusunu tetikler.
Yazar: Psikolog Sadiye Akbulut
