Zihnimizi ele geçiren zorba düşünce: Ya şöyle olsaydı?
Aklınızdan çıkaramadığınız, sizi rahatsız eden düşünceleriniz veya tekrar tekrar zihninizde yaşadığınız anılarınız var mı? Araba kullanırken veya duş alırken kendinizi yıllar önce olmuş bir tartışmayı farklı cevaplarla tekrar yaşarken mi buluyorsunuz? Zihninizin bu tür geviş getirircesine çiğnediği düşüncelere ruminasyon adı verilir. Ruminasyon pozitif halinde (planların üstünden tekrar tekrar geçmek gibi) içgörü ve gelişime dönüşürken biraz önce bahsettiğimiz negatif hallerinde psikolojik sıkıntılara yol açmaktadır. Kendimizi verimsiz düşüncelerin, rahatsız edici zihinsel görüntülerin veya hataların etrafında amaçsızca dönüp dolaşırken buluruz.
Bizi kişisel olarak ilgilendiren anıların bellekte tutulmasının asıl amacı tekrar hatırlanması değildir; O olaydan çıkarılacak dersin iyice anlaşılmasıdır. Önemli bir olaydan alınacak mesaj bellekten süzülür ve elde edilen özden gelecekteki benzer durumlarda faydalanılır. İşte bu yüzden travmaların anıları bizi tekrar tekrar (ruminatif bir şekilde) rahatsız eder; oradaki mesaj ya idrak edilememiştir ya da pratik bir şekilde hayata uyarlanamamıştır. O an, bireyin inandığı kendi kişilik imajına uydurulmaya çalışılır. Bunun sonucunda içinde olunan anla bağlantısı kesilmiş, geçmişte takılı kalmış bir insan profili ortaya çıkar.
Ruminasyon, zor anılarla başa çıkabilmek için bir tür strateji olarak kullanılır; hatıra ile beraber gelen olumsuz duyguların (üzüntü, kaygı) hayaller üzerinden kısa süreli bastırılması işlevini görür. Ancak bu tür “ya şöyle olsaydı, ya şöyle deseydim” şeklindeki düşüncelerin depresyon ve kaygı bozukluklarına yol açtığı bilinmektedir.
Peki neler yapabiliriz?
Ruminatif düşünceyle baş edebilmenin en etkili yolu farkındalık kazanmaktır.
1. Düşüncelerimizin biz olmadığını fark etmek: Bir düşünce nereden gelir? Bir egzersizle anlamaya çalışalım: Endüstriyel uğraşların doğaya zararlarını anlatan yaratıcı ve anlamlı bir resim konusu düşünün; ne çizerdiniz? Düşündükten sonra okumaya devam edin… Bu fikir nereden geldi aklınıza? Biraz daha düşünüp farklı bir konu bulabilir misiniz? Neden ilk önce düşündüğünüz temayı düşündüğünüzü biliyor musunuz? Eğer fark ettiyseniz düşünceler hiçbir yerden gelmiyor, sadece var oluyorlar. Bunu fark edebilmek için kendinizi bir düşünceye dalmış halde yakalayıp “bu fikir nereden geldi?” diye fikri çıkış noktasına takip etmek farkındalık kazanmaya yol açar.
2. Düşünceleri kibarca geri çevirmek: Eğer biraz önceki soruya “beynimden geliyor” şeklinde cevap verdiyseniz ne tam doğru ne de tam yanlış bir cevap vermiş oldunuz. Düşünceler tamamen beyinden geliyor olsalar bile neden bir fikri düşünüp diğer sonsuz fikirleri düşünemediğimizi açıklayamıyoruz. Aynı şekilde aklımıza gelen ruminatif bir düşünceye “teşekkürler beyin ama bununla ilgilenmiyorum” veya “dikkatimi çekmeye çalıştığının farkındayım ama izin veremem” şeklinde cevaplar verebilirsiniz. Buradan bakınca biraz tuhaf veya saçma gelse bile bir zaman sonra bu tür olumsuz düşünceleri geri çevirdiğiniz bir mekanizmanın geliştiğini fark edeceksiniz.
3. Düşüncelerle aramıza mesafe koymak: Bazen ruminatif olarak akılda kalan anılar çok da önemli olaylar değildir ve bunun bilincinde oluruz. Bu tür düşüncelerle aramıza mesafe koymak çok faydalı olabilir. O olayın sizden başka birisinin başına gelmiş olduğunu ve o kişinin nasıl tepki vermesi gerektiğini hayal edin. Alternatif olarak o olayın gerçekte var olmadığını, farazi olarak olduğunu düşünebilirsiniz. Bu tür tekniklerle verimsiz düşüncelerinizle aranızı uzak tutabilir ve duygusal yükünüzü azaltabilirsiniz.
Aslında düşünceler evimize gelen misafir gibidir; hangisine kapımızı açacağımızı seçebiliriz. Dikkatimizi ve zamanımızı çalmak isteyen zorba düşünce başarılı olamadığını fark ettiğinde bizi terk edecektir.
Yazar: Nöropsikolog İsmet Özer