Son dönemde çalışma koşullarını pandeminin de değiştirmesiyle daha çok duyduğumuz bir kavram olan sessiz istifa, çalışanın iş saatleri içinde minimum seviyede çalışıp, iş tanımı dışına çıkmaması olarak tanımlanabilir. Bu kavram Türkçe’de ‘sessiz vazgeçiş’ veya ‘sessiz terk’ olarak da kullanılmaktadır.
Sessiz İstifa (Quiet Quitting) Nedir?
Sessiz istifa çalışanın işi bırakmadan, iş performansını üst seviyeye çekmeye çalışmadan, uzun çalışma saatlerini ve iş tanımında belirtilen görevlerin dışındaki sorumlulukları reddettiği bir kavramdır. Yapılan araştırmalarda çalışanın kuruma istifasını bildirmeden önceki süreç olarak da tanımlanabilir. İş yaşamındaki kültürel etkilerin de bu kavramın oluşmasına zemin oluşturduğunu söyleyebiliriz. İş yaşamında kullanılan ödül ve ceza yöntemlerinin motivasyonu arttırmak için çok da etkili ve uzun süreli olduğunu söylemek doğru olmayacaktır.
Sessiz istifa birinin iş sorumluluklarını yeterince yerine getirmemesi olarak tanımladığı için çalışma arkadaşlarının da görev sorumluluklarını etkilediğini düşünürsek sosyal kaytarmayı da getiren bir kavram olarak söyleyebiliriz.
Sessiz İstifa Neden Olur?
- Esnek olmayan çalışma sistemleri,
- Uzayan, belirsiz iş saatleri,
- Görev tanımı dışında yapılması istenilen işler,
- Çalışma motivasyonunda düşüş,
- İş veren ve çalışma arkadaşlarıyla iletişim problemi,
- Emeğinin karşılığını alamama ve hak edilen değeri görememe,
- İş yerinde mutsuz olma ve eşlik eden tükenmişlik sendromu,
- Liderlerin çalışanların çığlıklarını duymaması,
- İş ve özel yaşam arasındaki çatışmalar.
Sessiz İstifa Akımı Nasıl Önlenir?
Sessiz istifa kurumlar ve çalışanlar için hayal kırıklığıyla sonuçlanan, kuruma bağlılığın azalması etkileyen bir kavram olarak tanımlanmaktadır. Araştırmalar kurumdaki çalışanlar arasındaki sosyal ilişkilerin de düştüğünü göstermektedir. Bu süreçte hem çalışanların iş motivasyonunu artırmak için hem de kurumun iş verimliliğini korumak ve artırmak için bazı tedbirler alınabilir. Bunlar;
- Çalışanların iş tanımları ve çalışma yöntemleri tekrar düzenlenebilir,
- İstekliliği arttırmak için daha kısa süreli anlamlı hedefler oluşturulabilir,
- Çalışana hedef vermeden kendi hedefini oluşturması istenebilir,
- Tükenmişliği önlemek için çözümler üretilebilir,
- Çalışanların performansları desteklenebilir ve psikolojik güvenlikleri sağlanabilir,
- İş stresini azaltmak için ve çalışan sağlığını arttırmak için destekleyici çalışmalar yapılabilir ve eğitimler organize edilebilir,
- Değişen iş koşularına çalışanın uyum süreci desteklenebilir,
- Kurum ve çalışan arasında sağlıklı iletişim ortamı oluşturularak, karşılıklı beklentiler üzerine konuşulabilir,
- Geri bildirimden çok öz değerlendirme istenebilir, böylelikle çalışanın kendisiyle yüzleşmesi de sağlanabilir,
- Çalışanların psikolojik sağlamlılığı artırmak için psiko-eğitimler ve psikolojik destek programları ayarlanabilir.
Sonuç olarak çalışanın kendini kurum için bir kaynak mı kıymet mi olarak gördüğü üzerinde analizler yapılabilir. Sessiz istifanın çalışana iş sınırlarını belirleyerek, iş hayatı ve özel hayat arsında denge oluşturduğu düşünülmektedir. Yapılan araştırmalarda çalışanların çoğu bu süreçte işle ilgili yeni bir eğitime kayıt olmadıklarını veya geliştirici bir adım atmadıklarını dile getirmişlerdir.
Öyleyse çalışma hayatının içinde olan sizler bu durumu çalışan için bir denge mi yoksa gerilemek mi olarak tanımlıyorsunuz?
Yazar: Hayriye Sezer, Sento Psikolog