Madde Bağımlılığı ve Aile Tutumunun İlişkisi

Madde kullanım bozukluğu olduğu durumlarda aile tutumlarının yeri oldukça önemlidir. Çoğu zaman ailenin tutumunu çocuğun yaşadığı problemin çözüme kavuşmasında veya problemin devam etmesinde önemli rol oynar.  

Aile Tutumlarının Rolü Nedir? 

Uzmanlara göre dört tip ebeveyn tutumu bulunmaktadır. Bunlar: İlgisiz ebeveyn tutumları, aşırı izin verici ebeveyn tutumları, otoriter-cezalandırıcı ebeveyn tutumları ve başarı odaklı-koruyucu ebeveyn tutumlarıdır.  

1.Çocukların ebeveyn tutumlarına göre zihinlerinde bir yapı oluşmaktadır. Eğer çocuğun duygusal ihtiyacı giderilmezse karamsar veya kaygılı bir çocuk yetiştirilme ihtimali çok yüksektir. Bu olumsuzluklar ergenlik döneminde daha fazla gün yüzüne çıkmakta ve olumsuzluklarla baş etme becerisi gelişmemiş çocuklar sağlıksız yöntemlerle kendilerine çözüm aramaktadırlar. Çünkü zihinlerinde yardıma ihtiyacı olsa da kimsenin ona yardım etmeyeceği algısı oluşmuştur. Sorunlarla baş etme becerileri gelişmeyen çocukların bağımlılığa yatkınlık duyduğu görülmüştür 

2.Aileleri tarafından sosyal, duygusal ve fiziksel ihtiyaçları giderilmeyen çocuklar gelecek dönemlerde bu eksiklerinin yerini dolduracak yeni yöntemler geliştirirler. Madde kullanımı bu ihtiyacın giderilmesi noktasında karşılaşılan sağlıksız yöntemlerden biridir. Ebeveynini erişilmez gören çocuğun egosu yeterince doyurulmamış olur. Dolayısı ile yeterince doyurulmayan ego gerçeklik ilkesine ulaşmakta zorlanır. Çocuklar gerçekliğe ulaşmakta veya durumları anlamlandırmakta zorlandıkları zamanlarda madde kullanımına yatkınlık gösterirler. Bunlara ek olarak ilgisiz ebeveyn tutumu devam eden madde bağımlılığının fark edilmesini de zorlaştırır. Aileleri tarafında yeterince mentorluk edilmeyen çocukların ergenlik döneminde ailesinden gerekli desteği alan çocuklara oranla madde kullanımı daha yüksektir.  

3.Çocuğuna gerçekçi sınır çizemeyen anne – babalar çocuğunu her türlü sorumluluktan uzak tutarak aşırı izin verici bir tutum sergilemektedirler. Sınır koyma konusunda eksiklik yaşayan aileler çocuklarında dürtüsel davranışların gelişmesine sebebiyet veririler dolayısı ile bu durum zararlı madde kullanım riskini de arttırmaktadır. 

4.Çocuğun bütün sorumluluklarının annesi veya babası tarafından yerine getirilmesi çocuğun benmerkezci bir yapıyı benimsemesine sebep olur. Benmerkezci çocuklar kendi ihtiyaçlarına öncelik verilmesinde ısrarcı olurlar. Özdenetimleri düşüktür ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanırlar. Dolayısı ile ihtiyaç duydukları hazza ulaşmak için her yolu kendilerine seçenek olarak kabul edebilirler. Anlık zevk duyabilecekleri, hazza ulaşabilecekleri yasal olmayan maddeleri de kullanmaya ve o maddelere bağımlılık geliştirme konusunda yatkınlıkları vardır.  

5.Aşırı otoriter veya cezalandırıcı ebeveyn tutumuyla büyüyen çocuklar öz şefkat ve öz yeterlilik noktalarında problem yaşar. Bu ebeveynlerin çocukları sıklıkla ebeveyn yokluğu ile cezalandırıldıkları için sevgiyi koşullu öğrenerek ergenlik döneminde kabul görmek ve sevilmek için maddeye başvurdukları görülmüştür. Bunun yanında aşırı otoriter ebeveynlerin çocukları sıklıkla boyun eğmeyi kaçış olarak gördükleri için sorunlar karşısında sürekli boyun eğen kişilere dönüşürler.  

6.Başarı odaklı- aşırı koruyucu anne, baba tutumu çocukların bir yarış içerisine girmesine sebep olmaktadır. Bu ebeveynlerin çocukları kendilerini sergilemek, yeteneklerini sunmak için zaman zaman maddeye başvurmaktadır. Aşırı koruyucu annelerin çocukları sorunlarla baş etme konusunda yeterli beceriyi edinemedikleri için problemlerle karşı karşıya kaldıklarında bağımlılık yapıcı maddeler kullanarak problemlerden uzaklaşmaya çalışabilirler. 

7.Stresli ebeveynler, çocuklarının yönetiminde daha fazla cezalandırıcı yöntemler kullanır ve bu durum Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan çocukta daha fazla yıkıcı davranım bozukluğu gelişmesine sebep olur.  

8.Şiddet ortamında büyümüş çocukların aynı zamanda tutarsız ebeveyn ile karşılaşması çocuğun madde kullanma riskini arttırmaktadır. Bilinenin aksine aşırı disiplin de çocuğun madde kullanmasına yol açabilir. Aynı zamanda kopuk anne-baba modeli de çocuğun madde kullanımını kolaylaştırmaktadır. Son olarak çocuk ne kadar çok riskli duruma maruz kalırsa madde kullanma ihtimali de o kadar artar. 

9.Ebeveynlerin çocukla kurdukları iletişimin kalitesi ve çocuğa ilettikleri mesajların niteliği bu tutumların bağımlılık için koruyucu veya risk faktörü oluşturmasında önemli bir yere sahiptir. Bu doğrultuda çocuk, madde kullanımına yönelik riskli veya dirençli tutumlar sergiler. 

Yazar: Klinik Psikolog Zehra Ateş 

Yola Çıkış Sebebimiz

Nerede, hangi vardiyada, kiminle ve ne işte çalışırsa çalışsın, konuşmaya ihtiyacı olduğu an yanında olmak.