“Herkesin kendini güvende ve korkusuz hissetme hakkı vardır” 

“Kadına yönelik şiddet” tüm dünyada devam eden sorunlardan biridir. Özellikle ev içi şiddet; fiziksel, cinsel ve/veya psikolojik şiddet biçimlerinin, yaygın bir sorun olduğunu yansıtan ciddi bir konudur. Şiddet, bireylerin ruh sağlıklarını olumsuz ve derinden etkiler. Dünya Sağlık Örgütü, “cinsiyete dayalı şiddet” konusunu önemli bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlamaktadır. 

Kadına yönelik şiddet hakkında daha fazla konuşmanın önemli olduğu bu dönemde, ev içi şiddet mağduru kadınlara nasıl duygusal destek sağlayabileceğimizi anlamak çok önemlidir. Bu yazıda, ev içi şiddetin ruhsal etkilerini ve duygusal destek yöntemlerini birlikte inceleyeceğiz.

 
Ev İçi Şiddetin Duygusal Etkileri Nelerdir?  

Şiddet mağduru kadınlar, fiziksel yaralanmaların yanı sıra duygusal bir travma yaşarlar. Bu durum, uyku problemleri, kaygı, depresyon ya da travma sonrası stres bozukluğu gibi çeşitli şekillerde kendini gösterebilir. 

• Düşük öz saygı, suçluluk ve utanç: Ev içi şiddete maruz kalan kadınlar, genellikle saldırganlarından gelen olumsuz mesajları içselleştirirler. Bu durum, kendi değerlerine olan inançlarını azaltabilir, sevgi ve saygıyı hak etmediklerine inanmalarına yol açabilir. 

• Duygusal kopukluk: Bazı mağdurlar, duygusal acıya dayanmak için duygularını kapatarak kendilerini koruma altına alabilirler. 

• Kaygı ve sürekli korku: Ev içi şiddet mağdurları, tekrar şiddete maruz kalma korkusuyla yaşayabilirler ve bu durum yüksek düzeyde kaygı ile sonuçlanabilir. 

• Depresyon ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Şiddete uzun süre maruz kalan bireylerde, travmayı hatırlatan tetikleyicilerle karakterize olan TSSB gelişebilir. Bu durum, ciddi depresyon ve hatta intihar düşüncelerine yol açabilir. 

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Duygusal Destek: Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?

Kadına yönelik şiddet, toplumsal bir sorun olarak büyük bir etki yaratmakta ve bu durumdan etkilenen kadınlara duygusal destek sağlamak oldukça önemlidir. Şiddete uğrayan bir arkadaşınızı, aile üyenizi veya meslektaşınızı nasıl destekleyeceğinizi biliyor musunuz? İşte dikkat etmeniz gereken bazı önemli noktalar:

1. Yargılayıcı Olmayan Bir İletişim Kurun.
   Şiddet mağdurlarına yaklaşırken, yargılayıcı bir dil kullanmaktan kaçının. “Ne yaptın?”, “Onu nasıl bu kadar kızdırmayı başardın?” gibi ifadeler yerine, “Bu senin hatan değil.” ya da “Senin için buradayım.” gibi destekleyici cümleler kurun.
2. Duygularını Anlayın.
   Mağdurlara öfkenizi veya korkunuzu hissettirmekten kaçının. Herkes sorunlarla farklı şekilde başa çıkabilir. Onların hislerini anlamaya çalışın ve kendileri için neyin işe yaradığını keşfederken yanlarında olun.
3. İhtiyaçlarını Sorun.
   Ne yapması gerektiğini söylemek yerine, en iyi şekilde nasıl destek olabileceğinizi sorun. Böylece kendini daha güvende hissedecektir.
4. Ruhsal Sağlık Desteği Sağlayın.
   Ruhsal sağlık sorunları yaşayan bireylere rehberlik edin ve destekleyici bir ortam oluşturun.
5. Sabırlı ve Açık Fikirli Olun.
   Bu süreçte tek bir doğru cevap veya hızlı bir çözüm yoktur. Sabırlı olun ve mağdurun hissettiği duygulara saygı gösterin.
6. Şiddetin Hiçbir Şekilde Kabul Edilemeyeceğini Hatırlatın.
   Mağdurlar çoğu zaman kendilerini suçlayabilirler. Onlara, sağlıklı ilişkilerin hiçbir şekilde şiddet içermediğini hatırlatmak önemlidir.

Bu maddeler, kadına yönelik şiddetle mücadelede duygusal destek sağlamak için önemli unsurlardır. Her bireyin yardım ihtiyacı farklılık gösterebilir. Bu sebeple onların yanlarında olmak, en önemli adımdır.

Hepimiz daha iyi ve daha faydalı şekilde nasıl destek vereceğimizi öğrenebiliriz. Kadına yönelik şiddetle mücadelede hepimizin oynayacağı bir rol mutlaka vardır. Kadına yönelik şiddetin ve bunun ruhsal sağlık sorunları üzerindeki olumsuz etkilerinin farkında olmak ve mağdurlara destek olmak için hep birlikte çaba gösterelim. 

Kaynaklar:

• Canadian Women’s Foundation
• Center for Girls Foundation